Şah ve Mat

Close-up of chess king piece standing with a fallen piece symbolizing strategy and victory.

Bazı insanlar başarıyı, diğerlerini kontrol edebildikleri sürece var olduklarını sanarak tanımlar. Onlar için gelişim, sadece etraflarındakilere kıyasla daha üstün görünmekten ibarettir; ne kadar yukarıda olduklarını hissettikleri sürece, ilerlediklerini zannederler. Fakat bu, ilerlemek değil, sadece başkalarının geride kalmasına ihtiyaç duymak demektir. Bu yüzden onların “güç” dediği şey, aslında etrafındaki insanların zayıflığına duydukları bağımlılıktır.

İnsanları yönlendirmek, şekillendirmek, sessizce baskı kurmak — hepsi, dış dünyayı bir aynaya dönüştürerek kendi iç boşluğunu görmezden gelmenin yollarıdır. Bir süre işe yarar gibi görünür. Evet, insanlar susar, boyun eğer, hayran kalır. Ama bu kalıcı bir başarı değil, zamanla kendi kendini yiyip bitiren bir çürümedir. Çünkü insan, başkalarının direncini kontrol etmeye çalıştıkça, kendi dönüşümünü kaybeder. Kendini kandırdığı sürece gelişmeyi bırakır.

Zihin durur ama ego konuşmaya devam eder. Kendini her şeyin merkezine koyan, zamanla merkezin dışına düşer. Bir zamanlar “yukarıdan baktığı” insanlar sessizce güçlenir. Özgürleşen her birey, eski iktidarın zayıflığını daha net görmeye başlar. Çünkü gerçek güç, başkalarının sana ne kadar ihtiyaç duyduğunda değil, senin kimseye ihtiyaç duymadan var olabildiğinde başlar.

Ve işte tam bu noktada, oyunun adı değişir. Kuralları koyan artık dışlanır. Gücüne anlam katan figürler, ona sırtını döner. Bu bir çöküş değil; bu bir gerçekleşme anıdır. Zira bir zamanlar yukarıdan bakan gözlerin anlamı kalmazsa, yükseklik sadece boşluk üretir.

Hiçbir şey sonsuz değildir; ne hayranlık ne boyun eğiş. İnsanlar değişir, dengeler değişir, gündem değişir. Sabit kalan tek şey, değişime direnenlerin kaybetmeye mahkum olduğudur. Bu yüzden en büyük yenilgi, başkalarına değil, kendi içindeki gelişim fikrine karşı alınandır.

Hayat, kazanmak üzerine kurulu bir oyun değildir. Ve bazen, mat edilen şah, tahtanın en başındaki figürdür. Çünkü o, kendini yenilmez sanmış; ama kendi içindeki boşluğu hiç hesaba katmamıştır.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top